Kuzey Kıbrıs'ın görülmeye değer kalelerini keşfedin...
Resmedilmeye layık Girne sıradağları adanın en olağanüstü kalelerinden üçünü gizlemektedir. Kuzey Kıbrıs kalelerinin tümü Haçlı kalesi olarak anılmaktadır ancak bunların hepsi ilk başta Bizans hisarları olarak inşa edilmiş ve daha sonra Haçlı Seferleri sırasında büyük ölçüde güçlendirilmiştir.
Girne Kalesi Girne'nin muhteşem limanının girişi üzerinde yükselerek limanı korumaktadır. Bu heybetli kale tatiliniz sırasında ziyaret etmenize değecektir.
İlk olarak Roma döneminde inşa edilmiş olan Girne Kalesi daha sonra Bizanslılar tarafından güçlendirilmiş ve Lüzinyanlar tarafından genişletilmiştir. Kale yapısının günümüzde ayakta
kalmış olan bölümünün büyük kısmının tarihi ise Kıbrıs'ın Venedikliler yönetimi altında olduğu 1480'lere uzanmaktadır. Girne Kalesinin sadece kendisi etkileyici olmakla kalmaz aynı zamanda 1965 senesinde Girne açıklarında bulunmuş olan ve tarihi MÖ. 300 senelerine uzanan dünyanın en eski gemi enkazının kargosu ile birlikte sergilendiği etkileyici gemi enkazı müzesine de ev sahipliği yapar.
Girne Kalesi aynı zamanda Kıbrıs tarihini anlatan ilgi çekici sergilere de sahiptir.
Kış Ziyaret Saatleri(Kasım-Mart): 08:00-15:30
Yaz Ziyaret Saatleri(Nisan-Ekim): 08:00-19:00
Yabancı: 12.00 TL
Yerli: 2.00 TL
Öğrenci-Asker: 2.00 TL
Muhteşem bir şekilde 732 metre yüksekliğinde bir dağ zirvesine inşa edilmiş olan Aziz Hilarion Kalesi bu üçlünün en etkileyici olanıdır. Girne'den Lefkoşa'ya giden yol üzerinden bir asfalt yol kale girişi ve park alanının bulunduğu yere doğru uzanmaktadır. Kalenin en güzel manzarası tepenin yamacındaki, kaleye son dönüşte görülebilir. Burada masif kare biçimindeki kuleler ile vurgulanmış kalın kale duvarları yamaca tutunmuş ve zirveye kadar uzanıyormuş gibi görülür. Bu kale Walt Disney'in Pamuk Prenses karakterinin masallardaki kalesine benzetilmektedir ve hatta bu masala esin kaynağı olduğuna inanılır.
Küçük bir giriş ücreti karşılığında kapıcı odasının kalın duvarlarında giriş yapılır ve içeri girdiğiniz zaman tırmanmaya hazır olun. Kale içerisindeki kalacak yerler üç farklı ve müstakil zemin üzerine inşa edilmiştir. Aşağıda kalan zemin atlar, askerler ve silahlara ev sahipliği yapmıştı. Bir patika yukarı doğru ve şövalyelerin konakladığı orta zemine ve Büyük Salona açılır. Bu salon 1995 yılında çıkan yangında kötü bir şekilde hasar gördü anca 2004'te restore edildi ve yeniden ziyarete açıldı. Bu düzeyde ayrıca küçük bir Bizans şapeli de bulunmaktadır.
Basamaklar, Kraliyet daireleri ve Aziz John'un kulesinin bulunduğu üçüncü ve son düzeye doğru daha dik bir hal alır.
Kış Ziyaret Saatleri(Kasım-Mart): 08:00-15:30
Yaz Ziyaret Saatleri(Nisan-Ekim): 08:00-18:30
Yabancı: 7.00 TL
Yerli: 2.00 TL
Öğrenci-Asker: 2.00 TL
940 metre rakıma sahip zapt edilemez bir dağ zirvesi üzerine inşa edilmiş olan bu kale üç Haçlı kalesinin en yüksekte olanıdır. Her ne kadar Kalenin altında bulunan dağın yamacına kadar asfalt yol bulunuyorsa da gerçek tırmanış yürüyerek yapılır. Giriş ücreti bulunmamasına rağmen düzgün bir patika üzerinde tırmanılacak çok sayıda basamak bulunuyor. Neredeyse harabe halindeki kaleye ulaşmak normal zindelikte bir kişinin 30 dakikasını alıyor.
Zaman zaman tırabzan ile desteklenen bu basamaklı patikayı tırmanmanın ödülü ise yukarı kuleye açılan bir kapıcı odası içerisinden yapılan giriştir. Zirve çevresinde sizi kalenin isminin de anlattığı üzere sert rüzgarlar karşılayabilir ancak atmosfer, tenhalığı ve manzarası inanılmazdır.
Kaleye ulaşabilmek için Buffavento geçidi üzerinden yolu takip edin ve zirveye ulaştığınız zaman sağda (Girne yönünden gelirken) kaleye dönüşü gösteren tabelayı kaçırmayın.
Kantara Girne'nin doğusunda uzanmaktadır ve üç Haçlı kalesinin hepsinden daha kolay erişilebilmektedir. Burası Isaac Komnenos'un 1191 tarihinde Aslan Yürekli Richard'a teslim olduğunun düşünüldüğü yerdir. Sonraki yıllarda ilki Kutsal Roma İmparatoru II. Frederick'e karşı ve Genova işgali sırasında çok sayıda savaşa tanıklık etmiştir. Venediklilerin 16. yüzyılda gelmesiyle üç kalenin hepsinin savunma için önemli olmadığı düşünülmüş ve kısmen yıkılmıştır. Buna rağmen Kantara kalesi muhtemelen bunlar arasında en iyi korunmuş olanıdır.
İlk bakışta heybetli surlar gözünüzü korkutabilir ama çakıl taşlarıyla döşeli bir yol üzerinden güçlendirilmiş girişe kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Bekçinin görevi başında olduğu zamanlarda küçük bir giriş ücreti söz konusudur. Göney doğu kulesi tıpkı barakaları oluşturan üç oda gibi keşfetme isteği uyandırmaktadır ama bundan sonraki iç kısımlar çok iyi korunamamıştır.
OtelimiBul.com
